Ailesinin dayanağıyla 11 yaşında yüzme ve atletizm üzere spor kollarıyla ilgilenmeye başlayan, lisanslı yüzücü olarak Okullararası Özel Atletler Yüzme Şampiyonalarında 50 metre hür tarzda birincilikleri bulunan down sendromlu Orak, YKS’de baraj puanını geçmeyi başararak, Kırıkkale Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Kısmını kazandı.
Hayalini kurduğu antrenörlük eğitimini tamamlayan Orak, temmuz ayında mezun oldu.
Orak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yüzmenin yanı sıra atletizm, tenis ve boksla ilgilendiğini anlattı.
Üniversite hayatının çok hoş geçtiğini belirten Orak, amacının antrenörlük olduğunu tabir etti.
Öğretmen olan ve zihinsel engelli çocukların eğitimiyle ilgili çalışmalar yürütün anne Sevinç Orak ise oğlunun muvaffakiyetinden büyük memnunluk duyduğunu vurguladı.
Sevinç Orak, Berkay’ın üniversiteye gelene kadar kaynaştırma ve takviye eğitimi aldığını lisana getirdi.
– “BAŞARI BABA DA DAYANAK VERİNCE OLUYOR”
Özel çocuğu olan anne ve babaların birlikte uğraş etmesi gerektiğini vurgulayan Orak, “Lütfen babalar da elini taşın altına koysun. Özel çocuğu olan ailelerde yük genelde annenin üstünde ancak muvaffakiyet baba da dayanak verince oluyor, ben eğitimine dayanak olurken babası da spor ve toplumsal faaliyetlerden oğlumuzu hiç eksik bırakmadı.” diye konuştu.
Sevinç Orak, özel çocuğu olan ailelere çocuklarının eğitim hayatında kaynaştırma ve takviye eğitimde ısrarcı olmalarını önererek, şunları söyledi:
“Bu çocuklarımızı çok geliştiren bir uygulama. Bizler de dirençli olursak ve ısrar edersek bu hakkımızı hoş kullanabiliriz. Kaynaştırma öğrencileri olağan akranlarıyla birebir sınıfta eğitim alırken, mevcut ders saatlerinin yüzde 40’ı kadar da dayanak eğitimi alıyorlar. Dayanak eğitimi odalarında hocalarıyla teğe bir ders yapıyorlar. Çocuk böylelikle hem olağan akranlarıyla eğitim alırken hem de özel olarak takviye eğitim almış oluyor.”
Berkay’ın eğitim hayatında vakit zaman zorluklarla karşılaştıklarını, toplumsal ve eğitim haklarının farkında oldukları için zorluklarla baş edebildiklerini belirten Orak, şunları kaydetti:
“Pek çok üniversiteye başvurduk ancak onlar ön yargılı davrandı, Kırıkkale Üniversitesi bize kucak açtı. Oğlum 300 kişilik amfide imtihana girdi, üniversite imtihanında herkese sorulan soruları cevapladı. Bunu, eğitim hakkımızı çok hoş kullanarak başardık. Çok büyük bir imtihandan geçtik lakin çok memnunum. Oğlumun antrenörlük yapabileceği bir işte çalışmasını çok isterim, devletimizin bu talihi oğlumuza tanımasını isterim. Bizim çocuklarımız için iş, maddi bir kar değil, onlara hayat vermek, konuttan kurtarmak demek, dört duvar ortasından çıkıp bir hayat demek onlar için.”
– “DOWN SENDROMLU ÇOCUKLAR IÇIN ALTYAPININ OLUŞTURULMASI GEREKIR”
Baba Özkan Orak, down sendromlu çocuklar için toplumsal ve fizikî gelişimin altyapısının oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Berkay’ın yüzme sporuyla tanışmasıyla bu alanda ilerleyebileceğini fark ettiklerini lisana getiren Orak, şunları anlattı:
“Ben spor geçmişi olan biriyim. Ben de ‘Bu çocuklarla alakalı neler yapabilirim?’ diyerek bunları araştırdım. Berkay’ı spora kattıktan sonra ben de yüzme antrenörlük kursuna gittim. Antrenörlük dokümanı aldım. Hem özel çocuklara dokunabilmek hem de Berkay’ın dünyasına katılmak istedim. Berkay üniversite düzeyine geldiğinde imtihana öteki öğrencilerle birlikte katıldı, bir yeteneği de olması gerekiyordu, yeteneğini belgelemesi gerekiyordu, Berkay’ın Türkiye birinciliği ve birtakım muvaffakiyetleri vardı, bunları belgeledik. Berkay bu temmuzda başarılı halde olağan çocuklarla birlikte mezun oldu. Biz eğitim süreci boyunca Ankara’dan Kırıkkale’ye gidip geldik.”
