Yeniden Refah Partisi Genel Lideri Dr. Fatih Erbakan gündemdeki ‘ittifak’ tartışmalarına ait yaptığı açıklamada, “Bizim sıkıntımız Ulusal Görüş zihniyetinin Türkiye’de iktidara gelmesidir. Bu olmadıktan sonra yani Ulusal Görüş’ün prensiplerine, kırmızı çizgilerine riayet edilmeyecekse bizim rastgele bir ittifakın içerisinde yer almamızın hiçbir manası yok. Yeniden Refah Partisi olarak seçimlere tek başımıza gireceğiz” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Lideri Dr. Fatih Erbakan partisinin 3 günlük Kızılcahamam İktidara Hazırlık Kampı’nda gündeme ait açıklamalarda bulundu.
“Asıl büyük sürprizi seçimlerde yapacağız”
4 yıl evvel kurulan Tekrar Refah Partisi’nin koşar adım maksada yanlışsız gittiğini çok daha evvel kurulmuş partilerin önünde olduklarını tabir eden Erbakan, bunu Yargıtay’ın açıkladığı partilerinin üye sayısındaki artıştan da görülebileceğini söyledi. Erbakan, “Yargıtay 7 ay sonra nihayet ısrarlı davetlerimize kulak vermiş olacak ki partilerin üye sayılarını açıkladı ve Tekrar Refah Partimiz bu 7 aylık periyotta oransal olarak en fazla üye kaydeden parti olarak 54 bin 309 yeni üye ile toplam 269 bin 391 üyeye ulaştı. Paralı ve havalı pek çok partiyi geride bıraktık. Partimiz Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisi olmuştur. Asıl büyük sürprizi seçimlerde yapacağız inşallah” diye konuştu.
“Bu küfelerin sebebi direkt doğruya iktidardır”
TÜİK’in açıkladığı enflasyon sayıları üzerine konuşan Erbakan, asıl küfenin açlık sonunun altında hayat gayreti veren vatandaşın sırtında olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
“İktidar TÜİK’in ısmarlama sayıları ile enflasyonu bir evvelki aya nazaran 20 puan düşürerek yüzde 64’e çekiverdi. Emekliye, memura buna nazaran maaş artırımı verdi fakat verdiği artırım tekrar de ısmarlama enflasyon sayısının altında kaldı. Hissedilen enflasyonun yüzde 170 olduğu bir durumda vatandaşımız gerçek enflasyonu her adımında, çarşı pazardaki her alışverişinde, mutfağında hissediyor ve yaşıyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin açıklamasına nazaran son marketteki kimi temel eserlerdeki 1 yıllık artırımlara bakarsanız Kuru soğan yüzde 314,6, limon yüzde 202, toz şeker yüzde 164,5, yeşil soğan yüzde 163,7, ıspanak yüzde 163,1, lahana yüzde 159,2, Antep fıstığı yüzde 147,1, marul yüzde 142,8, portakal yüzde 141,7, kuru kayısı yüzde 138,3, karnabahar yüzde 130,8, pirinç yüzde 125,8. Bunların ortalaması aldığınızda gerçek enflasyon esasen ortaya çıkıyor. TZOB’un tespitlerine nazaran 2022’de üretici fiyatlarındaki artışta en kıymetli etken artan üretim maliyetleri oldu. Girdilerde yüzde 100 ile yüzde 400 oranları ortasında artışlar gerçekleşti. Gerçekler böylesine can yakıcıyken, ‘Biz vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyiz” diyen iktidar, TÜİK’in ısmarlama sayılarını baz alarak emekli ve memura “yüzde 30”, minimum fiyata “yüzde 55” artırım yaptı. Her vakit ne diyoruz: imtiyazlıya gelince çok; emekliye, memura, çalışana gelince yok. Emekliye, personele gelince sırtımızda küfe var diyorlar, sırtınızdaki küfe imtiyazlı holdingler, faiz, kamudaki israf küfesidir. Bu küfelerin sebebi direkt doğruya iktidardır.”
“İşçiye, emekliye ve memura yüzde 150 maaş artırımı ile başlayacağız”
Dr. Fatih Erbakan, “Ne demişti Erbakan hocamız 54’üncü hükümette? ‘Önce vereceğiz, sonra bulacağız’ Efendim bu maaş artırımlarına parayı nereden bulacağız dendiği vakit, ‘önce vereceğiz, sonra bulacağız’ dedi. Ne demek bunun manası bu milletin kederiyle dertlenmek demek, bu milletin sıkıntısını kendi sıkıntısı olarak görmek demek. Yoksa mazeret, mazeret çok imkânımız yok, kriz var, kaynak yok, sırtımızda küfe var, ayağımızı yorganımıza nazaran uzatacağız.” En düşük memur maaşı bu artırımla 11 bin 836 TL oldu. Aç kalmaktan hallice. En düşük memur emeklisi aylığı, 7 bin 901 TL aç kalmak demek bu… En düşük emekli maaşı 5 bin 500 TL oldu. Bu artık açlık değil sefalet maaşı demek… 20 yıl 30 yıl hizmet et sonra aldığın maaş bu olsun. Neyse ki bizim gerçek bir müjdemiz var: Tekrar Refah iktidarında emekçiye, emekliye ve memura yüzde 150 maaş artırımı ile başlayacağız. Zira biz, tek kuruş borçlanmadan, enflasyonu tek puan arttırmadan emekliye, işçiye en büyük maaş artırımlarını yapan Merhum Erbakan Hocamız’ın yolunda yürüyen Ulusal Görüşçüleriz. Biz millete sadaka dağıtmaya değil, fakirliği ortadan kaldırmaya geliyoruz” diye konuştu.
İstanbul Sözleşmesi
Danıştay Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine dair sonuncu kararını kıymetlendiren Erbakan, bu gelişmeyi son derece olumlu bulduklarını lakin bu mukavelenin uygulaması manasına gelen 6284 sayılı kanunun da bir an önce kaldırılması davetinde bulundu:
“Son derece olumlu gelişme, o denli de olması lazımdı. Her vakit söz etiğimiz üzere kültürümüze, temel kıymetlerimize, inancımıza karşıt, son derece sinsi bir kontrattan Türkiye’nin çekilmesi son drece değerli. Nasıl bir mukavele ki kelamda ‘namus kavramının kökünün kazınması’ diye husus var içerisinde. Bu türlü bir mukaveleyi siz Türkiye’de getirip nasıl imzalayıp uygularsınız. Geç de olsa çok büyük bir felaketten dönüldü. Asıl olarak bu kontratın uygulanması manasını taşıyan 6284 sayılı Kanun’un da bir an önce kaldırılması son derece hayati ehemmiyete sahip. Aile yıkılır, yuvalar dağılırsa yeni kuşaklar istendiği üzere yetişemez. Yeni kuşakları kaybettiğiniz vakit da ne iktisat sizi kurtarabilir ne savunma sanayi sizi kurtarabilir. Hiçbir şey kurtaramaz.”
“Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun bu zihniyetle millete yararı dokunamaz”
Erbakan, “ dedi.
“Seçime tek başımıza gireceğiz”
Erken seçim ve ittifak tartışmalarına yönelik de Dr. Erbakan, şöyle konuştu:
“Yeni sistem ittifakları gündeme getiriyor. Bu nedenle de pek çok parti bu ittifakların içinde yer almak ve kendi ittifaklarını genişletmek için birtakım öteki partilere teklifte bulunuyorlar lakin bir her vakit en başından beri söyledik; bizim sıkıntımız Ulusal Görüş zihniyetinin Türkiye’de iktidara gelmesi. Bu olmadıktan sonra yani Ulusal Görüş prensiplerine uygun hareket iktidar olunduğunda yapılmayacaksa, Ulusal Görüş’ün kırmızı çizgilerine riayet edilmeyecekse bizim rastgele bir ittifakın içerisinde yer almamızın hiçbir manası yok. ‘Böyle bir ittifakın içerisinde de yer almayız’dedik. Biz bütün siyasi partilere de davet yapıyoruz. Diyoruz ki ‘gelin, kurtuluş Ulusal Görüş’tedir. Ulusal Görüş’ün iktisatta, toplumsal ve dış siyasetlerdeki temel asıllarına uygun bir deklarasyon, bir beyanname ortaya koyalım. İktidar olduğumuzda bu yoldan yürüyecek, bunları uygulayacağız. Ulusal Görüş’ün bu temel prensipleri, kurtuluş reçeteleri etrafında birleşelim’ diye her fırsatta söz ediyoruz. Fakat görünen o ki bu koşullarda bu temel prensiplere sahip olan tek parti olarak, Yeniden Refah Partisi olarak seçimlere tek başımıza gireceğimiz.”